ÖZEL GÜVENLİĞİN YAKALAMA YETKİSİ VAR MIDIR?

özel güvenlik yakalama yetkisi var mıdır

Özel güvenlik şirketleri kurulmadan ve yasa ile desteklenmeden önce, kanunlar ile getirilmiş olan; kamu düzeni, kamu sağlığı, tehlikelerin önlenmesi, denetimin sağlanması gibi görevleri yapmak için genel kolluk kuvveti teşkilatı oluşturulmuştur. Bu görevleri yapan polis ve jandarma genel kolluk olarak adlandırılmaktadır. Çağımızda küreselleşmenin artması, teknolojik zorunluluklar ve uzmanlaşma gerekliliği sebebiyle genel güvenlik hizmetlerinin sağlanması amacıyla özel kolluk kuvveti teşkilatlanması oluşturulmuştur. Özel kolluk kuvvetleri özellikle zabıta, özel güvenlik, orman muhafaza, gümrük muhafaza teşkilatlarından oluşmaktadır. Özel kolluk kuvvetleri, kamu düzeninin sağlanması için genel kolluğa yardımcı ve tamamlayıcı görevleri üstlenirler.

5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun kabulü ile özel güvenlik teşkilatlanması kurulmuştur. Özel Güvenlik kamu güvenliğini tamamlayıcı ve genel kolluğa yardımcı olmak ile görevlidir. Söz konusu kanunun “Özel güvenlik görevlilerinin yetkileri” başlıklı 7. maddesinde özel güvenliğin yetkileri açıkça ifade edilmiştir. İlgili maddeye göre özel güvenlik görevlilerinin yetkileri şunlardır;

Özel Güvenliğin Yetkilieri

  • Koruma ve güvenliğini sağladıkları alanlara girmek isteyenleri duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme
  • Toplantı, konser, spor müsabakası, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenlerinde kimlik sorma, duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme
  • Ceza Muhakemesi Kanununun 90 ıncı maddesine göre yakalama
  • Görev alanında, haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama.
  • Yangın, deprem gibi tabiî afet durumlarında ve imdat istenmesi halinde görev alanındaki işyeri ve konutlara girme
  • Hava meydanı, liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulaşım tesislerinde kimlik sorma, duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyaları X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme.
  • Genel kolluk kuvvetlerine derhal bildirmek şartıyla, aramalar sırasında suç teşkil eden veya delil olabilecek ya da suç teşkil etmemekle birlikte tehlike doğurabilecek eşyayı emanete alma.
  • Terk edilmiş ve bulunmuş eşyayı emanete alma.
  • Kişinin vücudu veya sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden korunması amacıyla yakalama.
  • Olay yerini ve delilleri koruma, bu amaçla Ceza Muhakemesi Kanununun 168 inci maddesine göre yakalama.
  • Türk Medeni Kanununun 981 inci maddesine, Borçlar Kanununun 52 nci maddesine, Türk Ceza Kanununun 24 ve 25 inci maddelerine göre zor kullanma.

Yakalama bir koruma tedbiri olup suç şüphesi dolayısıyla (adli yakalama), suç şüphesi altında olmayanların tehlikeye maruz kalmaları veya tehlike yaratmaları sebebiyle (idari yakalama) özgürlüğün geçici bir süre kısıtlanmasını ifade eder. Hukukumuzda iki tür yakalama vardır. Bunlardan ilki müzekkeresiz (fiili) yakalama bir hakim kararı olmaksızın kişinin özgürlüğünün kısıtlanmasını ifade eder. İkincisi müzekkereye dayanan yakalamadır. Bu ise hakim kararı ile kişinin özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasını ifade eder.

5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 7. Maddesinin C bendinde özel güvenliğin yakalama yetkisine CMK’nun 90. Maddesine atıf yapılmıştır. Söz konusu maddede yakalamanın şartları sayılmıştır.
Madde 90 – (1) Aşağıda belirtilen hâllerde, herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir:

Yakalama yapılabilecek haller.

a) Kişiye suçu işlerken rastlanması.
b) Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması.

Özel güvenlik görevlilerinin yakalama yetkisinin doğabilmesi için kişiye suç işler rastlamak (suçüstü hali) gerekecektir. Suçüstü hali sadece kişiye suçu işlerken rastlama olarak değerlendirilmemelidir. Suçu işledikten hemen sonra veya suçun pek az önce işlendiğini gösteren eşya ve delillerle yakalanan kişi de suçüstü kapsamında değerlendirilir. Maddenin ikinci bendinde belirtilen failin kaçma tehlikesinin bulunması ve kimliğinin belirleme olanağının bulunmaması durumunda da özel güvenlik görevlilerine yakalama yetkisi doğacaktır.

Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 7. Maddesinin d bendinde özel güvenlik görevlilerine görev alanı içinde, haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama yetkisi verilmiştir. Buna göre özel güvenlik görevlisinin hakim kararı ile yakalama emri bulunan bir kişiyi görev alanı içinde yakalayarak genel kolluk görevlilerine teslim etme yetki ve görevi bulunmaktır.

Bu yakalama yetkilerinin dışında Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 7. Maddesinin J bendinde özel güvenlik görevlilerine farklı bir yakalama yetkisi vermiştir. Söz konusu madde CMK’nun 168. maddesine atıf yapmaktadır. Bu madde ise olay yerinde alınan tedbirlere uyulmaması nedeniyle özgürlüğün kısıtlanması ile ilgilidir. Mevcut düzenleme olay yeriyle ilgili işlemlere başlayan (delil toplama, olay yerini güvene alma gibi) adli kolluk görevlilerinin bu işlemlerin yapılmasını engelleyen veya alınan tedbirlere aykırı davranan kişilere zor kullanma ve işlemler tamamlanana kadar özgürlüğünü kısıtlama yetkisini düzenlemektedir. Olay yerini ve delilleri toplama özel güvenlik görevlilerinin yetkileri arasında olduğu için kanun koyucu genel kolluğa tanınmış bu yetkiyi özel güvenlik görevlilerinin de kullanabileceğini belirtmiştir.