Özel Güvenlik Görevlileri Hangi Şartlarda Zor Kullanabilir?
Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi kalabalık şehirlerde özel güvenlik şirketlerine bağlı çalışan görevliler görevleri esnasında kamu güvenliğini tehlikeye sokabilecek birçok olayla karşılaşabilmektedir. Kamu güvenliğini sağlama genel kolluk kuvvetlerinin görevi olmakla birlikte, özel güvenlik hizmetleri kapsamında çalışan görevliler için de önem arz etmekte ve sorumluluk doğurmaktadır. Özel güvenlik hizmetleri yerine getirilirken temel hak ve özgürlüklerin korunmasının yanında kamu düzeninin de sağlanması gerekmektedir. Bu sebeple kimi zaman kamusal yararların korunabilmesi için zor kullanılması gerekebilmektedir.
2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda polise direnme ve saldırının mahiyetine ve derecesine göre etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan şekilde bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartların gerçekleşmesi halinde silah kullanma yetkileri tanınmıştır. Özel güvenlik hizmetleri kapsamında çalışan görevlilerin zor kullanma yetkisi ise, 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’da düzenlenmektedir.
Özel güvenlik şirketleri çalışanları da işin mahiyeti gereği zor kullanma yetkisine sahiptir. Özel güvenlik hizmetleri kapsamında çalışan kişilerin yetkilerini düzenleyen 7. maddede “Türk Medeni Kanunu’nun 981. maddesi, Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi, Türk Ceza Kanunu’nun 24 ve 25. maddelerine göre zor kullanmak” şeklindeki belirtilen durumlarla sınırlı olmak üzere özel güvenlik birimlerine zor kullanma yetkisi tanınmıştır.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 981. maddesinde “savunma hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre; “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir. Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir. Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır.”
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 64. maddesi ise şu şekildedir: “Haklı savunmada bulunan, saldıranın şahsına veya mallarına verdiği zarardan sorumlu tutulamaz. Kendisini veya başkasını açık ya da yakın bir zarar tehlikesinden korumak için diğer bir kişinin mallarına zarar verenin, bu zararı giderim yükümlülüğünü hâkim hakkaniyete göre belirler. Hakkını kendi gücüyle koruma durumunda kalan kişi, durum ve koşullara göre o sırada kolluk gücünün yardımını zamanında sağlayamayacak ise ve hakkının kayba uğramasını ya da kullanılmasının önemli ölçüde zorlaşmasını önleyecek başka bir yol da yoksa, verdiği zarardan sorumlu tutulamaz.”
Türk Ceza Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerinde ise zor kullanma yetkisinin cezai boyutu düzenleme altına alınmıştır. Kanun’un 24. maddesinde kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmeyeceği belirtilmiştir. Kanunun 25. maddesinde ise, meşru savunma ve zorunluluk hallerinde saldırı ya da tehlikeyi bertaraf etmeye yönelik işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Gerçekleşen eylemin kanunda tanınan zor kullanma yetkisinin sınırları içerisinde kalıp kalmadığı ise yargılama neticesinde belirlenecektir.
Ancak kanuna göre özel güvenlik hizmetleri kapsamında çalışanların zor kullanabilmesi için belli şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Özel güvenlik şirketleri görevlilerinin her şeyden önce zor kullanmaya mecbur kalmış olması gerekmektedir. Zor kullanma tedbiri ile olay arasında bir denge olmalıdır. Bunun yanında zor kullanımı kanuna uygun olarak gerçekleşmelidir. Aksi durumda yasal sınırlar dışında zor kullanan özel güvenlik görevlisinin sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Burada unutulmaması gereken bir diğer husus da, özel güvenlik şirketleri bünyesinde ve özel güvenlik hizmetleri kapsamında çalışan kişilerin 5188 Sayılı Kanun’daki yetkileri ancak görev sırasında kullanabildiğidir. Özel güvenlik hizmetlerini yerine getiren çalışanlar görev dışında sıradan bir kişinin tabi olduğu hukuka tabidir. Ancak görev esnasında bu yetkilerin kullanılması aynı zamanda bir yükümlülüktür. Özel güvenlik görevlilerinin zor kullanma yetkisini kullandığı hallerde olayın en seri vasıtayla kolluk kuvvetlerine bildirilmesi gerekmektedir.